13 Şubat 2014 Perşembe

Geçmişten Kalma Yazılar -2-



Geçmişten Kalma Yazılar -2-


"Beni rüzgarların daima estiği, uluduğu, haykırdığı bir tepeye gömünüz. Hayatın soğukluklarıyla varlığımda bir damla hararete hasret, donan en ince hücrelerime, kemiklerime kadar sıcak, yumuşak topraklar nüfuz etsin. Artık kelime, hazan, tebessüm yalan buzlarıyla üşümeyecek kadar sevgili arzın göğsünde yok olayım. Ebediyyen sıcak,rahat, yalnız ve uzak, yerin altında dinleneyim. Fakat kabrin karanlık kucağında ısındığım ve rüzgarların ebediyen estiği tepecikte , topraklara sarınarak en küçük hücrelerime kadar sıcaklık ve zulmetle kendimi ihata edeyim. Bu ebediyen esen rüzgarlarsa onların hayatından bana haberler getirsin. Öleyim, yok olayım fakat insanları işitmekten geri kalmayayım. Aşklar, merhametler, sızılar, kahkahalar, hıyaretler, her his ve fikir, her insan ve mesken soğusun , donsun. Ve en nihayet her biri mezarımın üstüne konsun.

Beni işte öyle bir rüzgarın soğuk sadmelerini ebediyyen hissederek yalnız, yüksek bir tepeye gömünüz. Fakat bilsem o yerin toprakları sıcak mıdır?"


Alıntı olması muhtemel. O zamanlar yazdığımda altına nereden alıntıladığımı yazmamışım. 

Ouroboros

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder